Boşanma davasında, şayet velayete ilişkin tarafların talebi mevcutsa avukat mutlaka uzman görüşü raporu alınması yönünde talepte bulunur. Bu yazımızda uzman görüşü raporunun öneminden ve emsal kararlardan bahsedeceğiz. Sizlere bu konuda hukuki destek sağlamaktayız.
YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2012/9745
KARAR: 2013/9865
VELAYETTE ÇOCUĞUN GÖRÜŞÜNÜN ÖNEMİ
UZMAN GÖRÜŞÜ VE ÇOCUĞUN İSTEĞİNİN AKSİNE KARAR VERİLMESİ
ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARI
KİŞİSEL İLİŞKİYE DAİR KARARLARIN KESİN HÜKÜM OLMADIĞI
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.04.2013 günü temyiz eden davalı M… ile vekili Av… geldiler. Karşı taraf davacı E… ile vekilleri gelmediler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Kişisel ilişki ile ilgili kararlar kesin hüküm teşkil etmezler. Türk hukukunun da bir parçası olan ” Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi”nin 12. ve “Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi”nin 3. ve 6. maddeleri; çocukları ilgilendiren konularda idrak çağındaki çocukların görüşünün alınmasını ve çocuğun menfaatlerine açıkça ters düşmediği takdirde, görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindedir. Tarafların müşterek çocukları 17.11.1999 doğumlu Ş… idrak çağında olup uzman ile görüşmesinde baba ile birlikte kalmak istediğini belirtmiştir. 14.09.2012 tarihli uzman raporunda da velayetin babaya verilmesi önerilmiştir. İdrak çağında olan çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde, çocuğun görüşünün aksine karar verilebilir. Mahkemenin velayetin anneye verilmesi gerekçesi olarak gösterdiği hususlar; çocuğun yüksek yararı olabilecek nitelikte değildir. O halde, idrak çağındaki ortak çocuk ile uzman görüşüne itibar edilerek, velayetin babaya verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile velayetin anneye verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple velayet yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 990.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.04.2013 (Salı)
Yorum ve Soru Alanı