Evlenmeye izin davası ve iddet süresinin kaldırılması davası evlenmek isteyenler için önemli davalar olarak görülmektedir. Bu iki dava medeni hukuk kapsamında önemli bir yer tutmakta olup evlilik düzenlemeleri açısından merak edilmektedir.
Evlenmeye İzin Davası Nedir?
Evlenmeye izin davası tanımı itibariyle evlilik için normal koşullar altında hukuken kendi başına karar alamayacak durumda olan kimselerin evlilikleri için izin verilmesi davasına denilmektedir. Türk Medeni Kanunu kapsamında 124’üncü madde uyarınca evlilik yaşı 17 olarak belirlenmiştir. Fakat reşit olma yaşı 18 kabul edildiğinden 18 yaşına gelmeyen ve 16 yaşından büyük olan kimselerin evlenebilmeleri için evlenmeye izin davası açılması gerekmektedir. Bu durumda olanlar mahkemeden evlilik izni talep etmeleri gerekmektedir. Bu durumda da evlilik için öncelikli olan sebebin ne olduğu mahkeme kararını etkilemektedir. Örneğin gebelik, bir süredir aynı evde yaşamak, çocuk sahibi olma isteği gibi sebepler olması gerekmektedir. Ayrıca davanın görülmesi ve karara bağlanması için reşit olmayan kişinin anne ve babasının da mahkeme tarafından dinlenilmesi ve onların da görüşlerinin alınması gerekmektedir.
Evlenme İzin Davası İçin Şartlar Neler?
Evlenme izin davası şartları şu şekilde belirlenmiştir;
- Erkek ya da kadının 16 yaşını bitirmiş olması gerekmektedir. Aynı şekilde tarafların evlilikleri için önemli bir sebebin bulunması gerekmektedir. Bu durumun gerçekten var olup olmadığına da mahkeme karar verir. 16 yaş kuralı en önemli kural olup bu yaşın tamamen bitirilmiş olması mahkeme tarafından araştırılmaktadır. 16 yaşını tamamlamayanlar ise evlenmeye izin davası açamazlar.
- Davayı gören hakim, tarafların menfaatinin gerekliği olduğu durumlarda anne, baba ya da vasi razı olmasa bile evlenmeye izin verebilmektedir.
- Davanın tarafların ikametlerinin bulunduğu yerdeki Aile Mahkemesi’ne açılması gerekir.
İddet Müddeti Bekleme Süresi Nedir?
Evlilik ile ilgili olarak önemli bir dava da iddet müddeti bekleme süresi davasıdır. İddet müddeti tanımı itibariyle Medeni Kanun kapsamında boşanma ile ilgili olarak düzenlemeler içerisinde yer alan, bekleme süresini ifade eden bir kavramdır. Boşanmak isteyen kadınların, boşanma sonrasında 300 günlük süre kapsamında evlenemeyeceklerini ifade eden iddet müddeti bu kapsamda boşanma öncesinde olası bir hamilelik durumunda doğacak çocuğun haklarını korumak için uygulanmaktadır. Örneğin bir kadının boşanması sonrasında bir başkası ile evlenmek için 300 gün beklemesi gerekmektedir. Çünkü kadının boşanma öncesindeki eşinden hamile olup olmadığı henüz belli değildir. Olası bir hamileliğin önüne geçilmek için bu süre uygulanmaktadır.
İddet Müddeti Bekleme Süresi Kaldırma Davası Nedir?
Beklemek için 300 günlük süre tanınıyor olsa da boşanma sonrasında 300 gün beklemeyi gerektirmeyen durumlar da bulunmaktadır. Çünkü her durumda 300 günlük bekleme süresi tarafların lehine olmayabilmektedir. Bunun için de iddet müddeti bekleme süresi kaldırma davası açılması gerekmektedir. İddet müddeti kaldırma davası ile kadınların boşanma sonrasında 300 günlük süreyi beklemeden evlenebilmeleri olanaklı olmaktadır.
Bekleme süresini kaldırmak isteyen kadınlar bu konuyla ilgili olarak davayı Aile Mahkemesi’ne açmalıdırlar. Aile Mahkemesi’nde görülecek dava sonucunda mahkeme kadının hamile olup olmadığını tespit etmek için hastaneye sevk işlemi başlatır. Sevk yapılmış olan hastanede yapılacak tetkikler sonucunda kadının hamile olup olmadığı anlaşılmakta ve bu rapor mahkemeye sunulduğunda bekleme süresi kaldırılmış olacaktır.
Bu noktada, hastane tarafından kadının hamile olmadığına dair rapor verilmiş ancak iddet süresi içinde bir doğum meydana gelmişse çocuk boşanılmış olan eşin velayeti kapsamında değerlendirilir ve onun nüfusuna kaydedilmektedir. Ama çocuğun boşanılan eşten olmadığı biliniyorsa bu durumun hukuken tescil edilmesi için DNA testinin yapılması gerekmektedir. DNA testi sonucunda çocuk için yeni nüfus kaydı düzenlemesi yapılacaktır.
Yorum ve Soru Alanı